sponsorlu bağlantılar

30 Eylül 2010 Perşembe

DEPREM NEDİR VE DEPREM NASIL OLUŞUR?

Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.



Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.



Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir.



Bazen büyük bir deprem olmadan önce küçük sarsıntılar olur. Bu küçük sarsıntılara "ÖNCÜ DEPREMLER" denilmektedir. Büyük bir depremin oluşundan sonra da belki birkaç yüz adet küçük deprem olmaya devam etmektedir. Bu küçük depremler "ARTÇI DEPREMLER" olarak isimlendirilir ve büyük depremin oluş anına göre bunların şiddetinde ve sayısında azalım görülür.

29 Eylül 2010 Çarşamba

Bitkilerin ilaçlanmalarının insan sağlığı üzerindeki etkileri

Tarla bitkileri, tahıllar, yetiştirme, ıslah ve fitopatoloji (bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı) bilim dallarında uzman Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Kınacı tarımda kullanılan hormonlar ve kimyasal tarım ilaçlarının sağlığımıza etkilerini daha doğrusu doğru bildiğimiz yanlışlarımızı düzelterek sağlığımızı nasıl koruyabileceğimizi anlattı.
Hormonlar (BGD), bitkilerin gelişmesini düzenleyen maddeler olup bitkilerin bünyesinde doğal olarak üretildiği gibi sentetik olarak da elde edilebilmektedir. Hormonlar uygun bir şekilde kullanıldıklarında verimi ve kaliteyi yükseltebilmekte, bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığını artırabilmekte ve depolanma özelliklerini güçlendirmektedir. Hormonlar, üzümde çekirdeksizliği teşvik etmek, meyve ve salkım büyüklüğünü artırmak, domates ve patlıcanda çekirdeksiz meyve tutumunu sağlamak, kirazda büyük ve sert meyve elde etmek, elma ve armutta daha iri meyve elde etmek, muz, limon gibi meyvelerde sarartma ve diğer birçok meyvenin erken olgunlaştırılması, çelikle köklendirme, buğdayda dar ve geniş yapraklı otları öldürmek amacıyla kullanılmaktadır. Hormonların kullanımında yanlış zamanda uygulama, aşırı doz kullanımı, bazı olumsuzluklara yol açabilmektedir. Bu nedenle kullanılan ürünlerde kalıntı miktarlarının düzenli izlenmesi, kabul edilen sınırları aşıp-aşmadığının belirlenmesi önemlidir.
PESTİSİTLER (KİMYASAL TARIM İLAÇLARI)
Pestisitler; bitki ve hayvanlara zarar veren canlı organizmalara (böcek, mantar, akar, bakteri) karşı kullanılan bütün kimyasal tarım ilaçlarına verilen isimdir.
Tarım ilacı kullanmak üretimi artırabilmekte, ancak yanlış kullanım insan ve çevre sağlığında problemler oluşturabilmektedir. Kimyasal tarım ilaçları önerilen dozların üzerinde kullanıldıklarında, gereğinden fazla sayıda uygulama yapıldığında, gerekmediği halde birden fazla kimyasal tarım ilacı birbiriyle karıştırılarak kullanıldığında veya son ilaçlama ile hasat dönemi arasında bırakılması gereken süreye uyulmadığı durumlarda, gıda maddelerinde fazla miktarda kalıntı bırakabilmekte ve bu gıdalarla beslenen insanlarda akut veya kronik zehirlenmeler meydana gelebilmekte, bazı ürünlerin aroma ve kalitesinde değişimler oluşabilmektedir. Kimyasal tarım ilaçları özellikle gıdalar vasıtasıyla insan vücudunda birikebilmekte ve çevre kirliliğine neden olabilmektedir. Tüketime hazır hale gelen bitkisel ve hayvansal gıdalardaki kimyasal tarım ilaçları kalıntısı düzeyine; ürünün çeşidi, kimyasal tarım ilaçlarının özellikleri, iklim koşulları, ilaçlama ile hasat arasında geçen süre gibi pek çok faktör etki etmektedir. Bu faktörler arasında, kalıntı kimyasal tarım ilaçlarının miktarını en alt düzeye indirme konusundaen etkili olanı, ilaçlama ile hasat arasında geçen süredir.
Bitkisel ürünler için çeşitli ülkeler, hasat aralığı için kural koyarak kalıntı kimyasal tarım ilacı düzeyini en alt seviyede tutabilecek önlemler almışlardır. Kontrollü bir şekilde uygulandığında bile gıdalarımızda az da olsa kimyasal tarım ilacı kalıntısı bulunabilmektedir. Bu nedenle gıda maddelerinin üretimi aşamasında kimyasal tarım ilacı kalıntılarının azaltılması yolları şunlardır: Yıkama, kabuk soyma, ısıl işlemler (haşlama, pişirme, pastörizasyon, sterilizasyon), muhafaza (depolama), ışınlama, mikroorganizmalar yoluyla parçalama, bazı katkı maddelerinin eklenmesi. Hormonların oluşturdukları sağlık ve çevresel riskler tarım ilaçlarından çok daha azdır. Tarım ilaçlarının yanlış kullanımının doğuracağı olumsuzluklar, hormonlardan daha fazladır.



kaynak:10dakika.tv

Kalın bağırsağın görevleri nelerdir?

Kalın Bağırsak ve görevi





Kalın Bağırsak:Besinler içerisinde kalan su, kalın bağırsak tarafından emilir. Atık maddeler ise sindirim sisteminin son bölümü olan anüse gönderilir.
Kalın Bağırsak İnce bağırsaktan anüse kadar yaklaşık 6 cm çapında, 1,5 m uzunluğunda bir borudur. İnce bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği yerde kör bağırsak bulunur. Kör bağırsaktan çıkan parmak şeklindeki uzantıya apandis denir. Apandisin iltihaplanmasına ise apandisit denir. Kalın bağırsağın dışa açılan kısmına anüs denir.

Sindirilen Besinlerin Kana Geçmesi
Besin maddelerinin sindirimi tamamlandıktan sonra dolaşım sistemine aktarılmasına emilim denir. İki yolla olur:
1- Kılcal Kan Damarlarıyla: Glikoz (şeker) , amino asit, mineraller, suda çözünen vitaminler (B ve C ) ve su, villuslar tarafından emilerek, kılcal kan damarlarına geçer. Ve kan damarları aracılığıyla önce karaciğere taşınır. Karaciğerde zehirlerinden arındırılır. Protein – şeker oranı ayarlanır. Kandaki şeker dengesi sağlanır. Buradan kalbin sağ kulakçığına taşınır.
2- Lenf Yoluyla: Yağ asidi ve gliserin ve yağda çözünen vitaminler (A,D,E,K ), villuslardaki lenf damarlarıyla emilir. Lenf sistemine karışır. Bu yolla kalbin sağ kulakçığına taşınır.
Yağ asidi ve gliserin, lenf damarlarından geçerken üzerleri ince bir protein kılıfla kaplanarak yağ molekülü oluşturulur. Çünkü gliserin alkol özelliği taşır. Alkol, hücre zarını erittiğinden doğrudan kana karışması zararlıdır


Kalın bağırsakta kimyasal ya da mekanik sindirim yapılmaz

Yalnızca ince bağırsakta sindirilemeyen atıklar buraya taşınır. Gelen atıklara karışan su ve mineraller gibi yararlı maddeler emilerek kana verilir. Arta kalan maddeler, kalınbağırsağın son kısmı olan rektuma gelir ve anüsten dışarı atılır.


Sindirim sisteminin her yerinde bulunan çürükçül bakteriler en çok kalın bağırsakta bulunur. Dışkının rengi ve kokusu bu bakterilerden kaynaklanır. Ayrıca kalın bağırsakta yaşayan yararlı bakteriler B ve K vitamini sentezler.


Anüs: Besin maddelerinin vücudumuz tarafından kullanılamayan bölümü anüs yoluyla atık madde olarak vücuttan uzaklaştırılır.

Türemiş kelime örnekleri,türemiş sözcük nedir


Aldıkları yapım ekleriyle yeni bir anlam kazanan sözcüklerdir.
Kök + yapım eki = Türemiş Kelime
Kök halindeki sözcük isim, sıfat, fiil, zamir, zarf olabilir.
Örnek: Sucu (isim + yapım eki)
Güzellik (sıfat + yapım eki)
Geliş (fiil + yapım eki)
Benlik (zamir + yapım eki)
Çokluk (zarf + yapım eki)
Bir soruda birçok türemiş kelime verilip farklı olan soruluyorsa, türemiş kelimenin köküne bakılır ve hangi tür kökten türemiş olduğu tespit edilir.
Örnek: Geliş - Bakış - Bilgi - Gözcü arasında farklı olan "gözcü" sözcüğüdür, çünkü diğerleri fiilden, "gözcü" ise isimden türemiştir.
Kök ile türemiş sözcük arasında mutlaka anlam ilişkisi bulunmalıdır. Örneğin, "sucuk" kelimesi basit bir kelimedir, çünkü su + cuk olamaz, yani "su" ile "cuk" arasında anlam ilişkisi yoktur.
Türemiş kelime mutlaka bir adet yapım eki ile oluşmak zorunda değildir. Kök kelime birden çok yapım eki alabilir. Türemiş sözcük çekim eki alacaksa, çekim eki yapım ekinden sonra gelir.
Örnek: "Koş + u + cu + lar" sözcüğü 2 yapım, 1 çekim eki olmak
Kök Y.E.Y.E .Ç.E. üzere toplam 3 ek almıştır.
"Gör + üş + me + z + mi + y + di + niz"
kip eki Ç.E.

şahıs eki Ç.E.

kip eki Ç.E.

kaynaştırma harfi

soru eki Ç.E.

KökY.E. Olum-
suzluk
eki
Ç.E.

sözcüğü 1 yapım eki, 5 çekim eki almıştır.
Not: Dilimize yabancı dillerden gelen sözcükler, geldikleri dilde türemiş de olsalar, basit sözcükler sayılmalıdır.
* Faaliyet, televizyon, mesuliyet, fotoğraf...
Ancak, bu tür sözcükler Türkçe yapım ekleri alıp türemişlerse birer türemiş sözcük sayılırlar.
* Televizyoncu, mesuliyetli, fotoğrafçı...

İskeletin görevleri,eklem nedir,eklem çeşitleri nelerdir

Kemiklerden oluşmuş eklem ve bağlarla birbirine tutturulmuş,etrafı kaslarla sarılı destek yapıya İskelet denir.İskelet veya iskelet sistemi, biyolojide canlı organizmaya fiziksel destek sunan,iç organların korunmasını sağlayan,çoğunlukla minerallerden oluşan bir organdır.İskelet organizmanın kendine özgü şeklinin oluşmasını sağlar.Sokrates 43 eserinde kemiklerden bahsetmiştir.
İskeletin görevleri

  • Vücudun dik durmasını sağlar.
  • İç organları dış etkilerden korur
  • Kan hücreleri üretir.
  • Kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri depo eder.
  • İç organlara ve kaslara tutunma yüzeyi sağlar.
  • Vücuda şekil verir.

Kemik, vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Organizmada gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca organizmanın kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Bu doku yapısında çeşitli tipte hücreler (osteosit, osteoblast, osteoklast) ve hücrelerarası madde (matrix) bulunmaktadır. Kemiğin enine kesiti incelendiğinde dış ve iç yüzeyleri bir zarla örtülüdür. Bunlardan dıştakine; periosteum, iç yüzeydekine; endosteumdüzensiz sıkı bağ dokusundan yapılmışlardır. Periosteumun hemen altında dış halkasal sistem yer alır. Endosteumun hemen üstünde ise iç halkasal sistem bulunur. denir. Bu zarlar
Havers sistemleri ise (osteon) iç ve dış halkasal sistemlerin arasını doldurur. Volkmann kanalları ise komşu Havers kanallarını birleştirir.
Yetişkin bir insan iskeleti 207 kemikten oluşmaktadır. Fakat yeni doğan bir bebeğin ise 300'e yakın kemiği bulunmaktadır. Bu farklılığın sebebi ise insanın yetişkin haline gelirken kemiklerin zamanla birleşmesiyle yeni kemiklerin ortaya çıkmasıdır.
İnsan iskeletindeki kemikler:
  • Aksiyel iskelet kemikleri
  • Apendiküler iskelet kemikleri
Kemik beş bölümden oluşur
  • Kemik zarı kemiğin enine büyümesini sağlar
  • Sert kemik (beyaz kemik): Kemiğin orta kısmında yer alır. İçinde sarı kemik iliği bulunur.
  • Süngerimsi kemik: Gözenekli bir yapısı vardır. Süngerimsi kemikte kırmızı kemik iliği bulunur.
  • Kırmızı kemik iliği: Süngerimsi kemikte bulunur. Görevi alyuvarları üretmektir.
  • Sarı kemik iliği: Yağ depolar.
Kas, vücutta bulunan, gelişmekte olan asıl hücreciklerin mezodermal tabakalarından oluşan, büzülebilen bir dokudur. Vücuttaki görevi güç oluşumu ve dış veya iç arası) hareket sağlamaktır.Bunun yanında kollarımızdaki kaslar gibi bir çok kas zıt yönde ilerler.
Kas hareketlerinin büyük çoğunluğu bilinç dışında gerçekleşir ve yaşam için gerekli fonksiyonların gerçekleşmesi için büyük önem taşımaktadır (kalbin kasılarak kan pompalaması gibi). Gönüllü kas hareketleri vücüdun hareket etmesi için kullanılır.
Kaslar, çizgili, düz ve kalp kası olmak üzere üçe ayrılır. Çizgili kaslar, isteğimiz doğrultusunda çalışan kaslardır. Düz kaslar isteğimiz dışında çalışır. Kalp kası da bir çizgili kas olmasına rağmen, isteğimiz dışında çalıştığı için, kalp kası adı verilmiştir. Kasların faydaları şunlardır.
  • 1 iskeletle birlikte vücudumuza şekil verir.
  • 2 kemiklere destek görevi yapar.
  • 3 iskeleti oluşturan kemik ve eklemleri hareket ettirir.
  • 4 bu hareketlilik vücudumuzun hareketini sağlar




Kemiklerden oluşmuş eklem ve bağlarla birbirine tutturulmuş,etrafı kaslarla sarılı destek yapıya İskelet denir.İskelet veya iskelet sistemi, biyolojide canlı organizmaya fiziksel destek sunan,iç organların korunmasını sağlayan,çoğunlukla minerallerden oluşan bir organdır.İskelet organizmanın kendine özgü şeklinin oluşmasını sağlar.Sokrates 43 eserinde kemiklerden bahsetmiştir.
İskeletin görevleri

  • Vücudun dik durmasını sağlar.
  • İç organları dış etkilerden korur
  • Kan hücreleri üretir.
  • Kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri depo eder.
  • İç organlara ve kaslara tutunma yüzeyi sağlar.
  • Vücuda şekil verir.

Kemik, vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Organizmada gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca organizmanın kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Bu doku yapısında çeşitli tipte hücreler (osteosit, osteoblast, osteoklast) ve hücrelerarası madde (matrix) bulunmaktadır. Kemiğin enine kesiti incelendiğinde dış ve iç yüzeyleri bir zarla örtülüdür. Bunlardan dıştakine; periosteum, iç yüzeydekine; endosteumdüzensiz sıkı bağ dokusundan yapılmışlardır. Periosteumun hemen altında dış halkasal sistem yer alır. Endosteumun hemen üstünde ise iç halkasal sistem bulunur. denir. Bu zarlar
Havers sistemleri ise (osteon) iç ve dış halkasal sistemlerin arasını doldurur. Volkmann kanalları ise komşu Havers kanallarını birleştirir.
Yetişkin bir insan iskeleti 207 kemikten oluşmaktadır. Fakat yeni doğan bir bebeğin ise 300'e yakın kemiği bulunmaktadır. Bu farklılığın sebebi ise insanın yetişkin haline gelirken kemiklerin zamanla birleşmesiyle yeni kemiklerin ortaya çıkmasıdır.
İnsan iskeletindeki kemikler:
  • Aksiyel iskelet kemikleri
  • Apendiküler iskelet kemikleri
Kemik beş bölümden oluşur
  • Kemik zarı kemiğin enine büyümesini sağlar
  • Sert kemik (beyaz kemik): Kemiğin orta kısmında yer alır. İçinde sarı kemik iliği bulunur.
  • Süngerimsi kemik: Gözenekli bir yapısı vardır. Süngerimsi kemikte kırmızı kemik iliği bulunur.
  • Kırmızı kemik iliği: Süngerimsi kemikte bulunur. Görevi alyuvarları üretmektir.
  • Sarı kemik iliği: Yağ depolar.
Kas, vücutta bulunan, gelişmekte olan asıl hücreciklerin mezodermal tabakalarından oluşan, büzülebilen bir dokudur. Vücuttaki görevi güç oluşumu ve dış veya iç arası) hareket sağlamaktır.Bunun yanında kollarımızdaki kaslar gibi bir çok kas zıt yönde ilerler.
Kas hareketlerinin büyük çoğunluğu bilinç dışında gerçekleşir ve yaşam için gerekli fonksiyonların gerçekleşmesi için büyük önem taşımaktadır (kalbin kasılarak kan pompalaması gibi). Gönüllü kas hareketleri vücüdun hareket etmesi için kullanılır.
Kaslar, çizgili, düz ve kalp kası olmak üzere üçe ayrılır. Çizgili kaslar, isteğimiz doğrultusunda çalışan kaslardır. Düz kaslar isteğimiz dışında çalışır. Kalp kası da bir çizgili kas olmasına rağmen, isteğimiz dışında çalıştığı için, kalp kası adı verilmiştir. Kasların faydaları şunlardır.
  • 1 iskeletle birlikte vücudumuza şekil verir.
  • 2 kemiklere destek görevi yapar.
  • 3 iskeleti oluşturan kemik ve eklemleri hareket ettirir.
  • 4 bu hareketlilik vücudumuzun hareketini sağlar

Ankara'daki kütüphanelerin isimleri nelerdir?



KÜTÜPHANELER(ANKARA)

1- Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi
Adres : Kumrular Sokak No:3 Kızılay Ankara
Telefon : 312-417 0073

2- Aktepe Halk Kütüphanesi
Adres : Özyurt Cd.32.Sk.No:3 Aktepe Ankara
3- Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi
Adres : Nenehatun Cd.No:57 GOP Ankara
4- Bahçelievler Çocuk Kütüphanesi
Adres : 7.Cd.No:27 Bahçelievler Ankara
Telefon : 312-213 1617

5- Cebeci Halk Kütüphanesi
Adres : Dumlupınar Cd.Eceabat Sk.No:5 Cebeci Ankara
Telefon : 312-319 2116

6- Demirlibahçe Çocuk Kütüphanesi
Adres : Doğanbahçe Sokak No:29 Demirlibahçe Ankara
7- Gülveren Halk Kütüphanesi
Adres : Maske Cd.75 Gülveren Ankara
Telefon : 312-320 2323

8- Keçiören Halk Kütüphanesi
Adres : Bolayı Sokak 61/8 Gazino Ankara
Telefon : 312-314 1797

9- Keçiören İlçe Halk Kütüphanesi
Adres : Keçiören Halk Kütüphanesi Çiçekli Mh.Dalgıç Sokak No:31 Keçiören Ankara
10- Kocatepe Halk Kütüphanesi
Adres : Bankacı Sk.No:9 Kocatepe Ankara
Telefon : 312-418 3658

11- Milli Kütüphane
Adres : Bahçelievler Son Durak Eskişehir Yolu Ankara
Telefon : 312-212 6200

12- Varlık Halk Kütüphanesi
Adres : VARLIK HALK KÜTÜPHANESİ Beypazarı Cd.No:2 Ankara
13- Yapı Kredi Atatürk Kitaplığı
Adres : Atatürk Bulvarı No:90 Kızılay Ankara
Telefon : 312-431 4100

Teknik Resim nedir,teknik resmin özellikleri nelerdir?


Teknik resim, mühendisler arasındaki iletişimi en kolay ve en doğru şekilde sağlaması açısından büyük öneme sahip teknik bir alfabedir.

Temelde doğrular ve eğrilerin çeşitli şekillerde bir araya gelmesiyle oluşan teknik resim, yapılması istenen konstrüksiyon ve tasarımın kağıt üzerinde tanımlanması sanatıdır.

Teknik resim, tasarımdan üretime, pazarlamadan kullanıma kadar bir ürünün başından geçen her aşamada ilgili kişilere yol gösterir.

Teknik resim, ürünün malzemesini, nasıl imal edileceğini, boyutlarını, toleranslarını, yüzey kalitesini, sertlik değerlerini, ısıl işlemini vb. tüm imalat yöntemlerini daha sonrasında ürünün montajını, taşınmasını ve hatta kullanımını belirli kurallar ve standartlar çerçevesinde anlatır.

Daha önceleri çeşitli takımların (cetvel, te cetveli, pergel vs.) yardımıyla el ile çizilen teknik resimler, gelişen teknolojiye ayak uydurmuş ve günümüzde büyük bir oranda bilgisayarlarda çizilmektedir.

En yaygın çizim programı AutoCAD'dir. Ancak katı modelleme (3 boyutlu çizim) kabiliyetleri gelişmiş değildir. Bu tür çizimler için SolidWorks, Autodesk Inventor ve CATIA gibi programlar kullanılır.

AutoCAD ile sayılan diğer programlar arasındaki fark, 3 boyutlu çizim kabiliyetlerindeki gelişmişlikten çok parametrik olup olmamalarından kaynaklanmaktadır. AutoCAD bir parametrik çizim programı değildir.

TEKNİK RESİM NEDİR?

Teknik resim, üretilmesi istenen bir parçanın, biçimine, boyutlarına, özelliklerine ait tüm bilgileri içeren, belirli kural ve standartlara göre
çizilen çizgisel bir resimdir.
Teknik resim makine parçalarının imalatını kolaylaştırmak ve seri üretim sağlamak bakımından
önemlidir. Teknik resmi kurallarına göre öğrenen bir insan dünyanın herhangi yerinde çizilmiş bir resmi
okuyabilir ve resim üzerinde anlatılan özelliklerde parçanın imalatını yapabilir.

STANDART: Sanayide üretilen parçaların aynı kalite ve özelliklerde üretimine standart denir.
Standardın önemi: Üretimde birliği sağlamak kaliteyi artırmak çok kullanılan malzemeleri hazır olarak kolayca bulabilmek zamandan tasarruf etmek açısından önemlidir.

Yukarıda sayılan maddeler standardın sağladığı faydalardandır.Standartlaşmayı düzenlemek içim çeşitli standart kuruluşları kurulmuştur.Bunlardan bazıları şunlardır.

ISO: International Standart Organization (Uluslararası Standart Kuruluşu)
DIN: Alman Standartları Kuruluşu
TSE:Türkiye,deki standartları düzenleyen Türk Standartları Enstitüsü.

28 Eylül 2010 Salı

Hanefi avcı'nın savunmasında yer alan ifadeler

Habertürk örnek bir gazetecilikle Hanefi avcının savunmasını ele geçirdi...

HABERTÜRK TV ANKARA HABER MÜDÜRÜ SELAHATTİN BOSTAN'IN ÖZEL HABERİ...

Polis tarafından Ankara'da gözaltına alınan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, arkasında yaklaşık 50 sayfalık bir savunma bıraktı... Habertürk'ün telefonla ulaştığı Avcı, "Zorla İstanbul'a götürülüyorum, savunmamı bıraktım" dedi. Avcı, savunmasında Soruşturma Savcısı Kadir Altınışık'a yüklendi. Savcı hakkında dava açtığını söyleyen Avcı, "Zorla götürülebilirim ama gönüllü olarak gitmem" ifadelerini kullandı. Avcı, bildiklerini Genelkurmay Savcılığı'na anlattığını da açıkladı.

Terörle Mücadele Ekipleri tarafından gözaltına alınan Hanefi Avcı, gözaltına alınacağını biliyordu. Avcı, polisler gelmeden önce geride bırakacağı savunmaya son şeklini verdi. Aceleyle yazıldığı anlaşılan savunmayı HABERTÜRK TV ele geçirdi.

"GÖNÜLLÜ GİTMEM, İFADE VERMEM"
"Zorla götürürler ama asla kendi gönlümle gitmeyeceğim, cemaatin plan ve programı doğrultusunda hareket eden hiçbir kimse ve makamın önünde eğilmem, bu devletin yasalarına göre davrandığına inanmadığım adalet makamının hiçbir sorusuna da cevap vermem... Hiç kimseye onurumu çiğnetmem.

Kitabımda ve basına intikal eden konular dolayısı ile Genelkurmay Askeri Savcılığı'na tanık olarak ifade verdim. Yarın da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade vereceğim.
Benim İstanbul'da yürütülen soruşturma ile hiçbir alakam yoktur."

Hanefi Avcı, kendisini en çok terör örgütüyle ilişkilendirmenin yaraladığını ifade etti. Devrimci Karargah Örgütü soruşturmasından gözaltına alınan Necdet Kılıç ile herhangi bir örgütsel ilişkisinin olmadığını savundu.

Telefonlarının yasadışı olarak dinlenildiği iddiasını yineleyen Hanefi Avcı, Soruşturma Savcısı’ndan davacı olduğunu da açıkladı. Avcı, savcının suçluları gizlediğini öne sürdü.

"İnternet siteleri, basın organları, polisleri, savcıları ile iki günde kırk yıldır devlet güvenliği diye sol gruplara karşı görev yapmış, sol örgütlere karşı yaptığım görevler nedeniyle eleştirilen beni bir günde solcu devrimci karargah örgütü ile ilişkili yaptılar."

Gözaltına alınan Avcı, Adalet Bakanlığı yetkililerine 20 Eylül'de Devrimci Karargah Örgütü’ne yönelik bir operasyon yapılacağını ve arkadaşı olan Necdet Kılıç'ın gözaltına alınacağını açıkladığını da söyledi. Avcı, "Bunları öngörüyordum" dedi.

"Kitabı yazarken söyledim, bana her şeyi yapmayı deneyeceklerdir. Ama bu kadarını da beklemiyordum. Hiç olmaz ise alakam olan bir konu ile ilişkilendirilmem lazımdı, bu kadar alakasız tam zıddı olduğum bir olayla ilişkilendirilmek istenmem işin ne kadar çığrından çıktığını göstermektedir."

İktisat Bölümünün amacı, İktisat Bölümü İş Olanakları


İktisat Bölümü'nün amacı nedir?

Lisans düzeyinde iktisat öğreniminin temel amacı öğrencilere sağlam bir teorik altyapı kazandırmak ve bunu uygulamalı alanlarda ekonometrik ve istatistiki
yöntem ve analizlerle destekleyerek öğrencilere ekonomik sorunları kavrama ve çözümleme yeteneğini kazandırmaktır.

Öğrencilere gerçek hayattaki ekonomik olaylara ve sorunlara
yaklaşımlarında geniş bir perspektif verebilmek ve bu sorunların çözümünde güncel analitik araçları uygulayabilme yetisini kazandırmak hedeflenir.





İktisat Bölümü'nde hangi dallarda eğitim verilir?

Üniversitelerin İktisat bölümlerinde İktisat Teorisi, İktisat Tarihi, İktisat Politikası, İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat gibi anadalar bulunur.



İktisat Bölümü'nde hangi dersler görülür?



Öğrenciler, ekonomi biliminin esasını oluşturan mikro iktisat, makro iktisat, uluslararası iktisat, banka ve finans, para teorisi, büyüme ve kalkınma gibi temel derslerin yanı sıra, bu alanlarda bilimsel çözümlemelerin gerektirdiği analiz araçlarını kullanma yeteneğini edinmeleri amacıyla, matematik, istatistik ve ekonometri gibi destek dersleri alırlar. Ekonomi eğitimini tamamlayıcı nitelikteki işletme, muhasebe, hukuk dersleri de bölüm eğitiminin temel unsurlarındandır.



Öğrenciler temel iktisat eğitimine ek olarak ileri sınıflarda üretim, yönetim, pazarlama, finans piyasaları, vergi sistemleri, kamu maliyesi, Türkiye ekonomisi, dünya ekonomisi, AB ekonomisi, sanayi ekonomisi, kurumsal ekonomi, çalışma ekonomisi, çevre ekonomisi, psikolojik ekonomi gibi çok çeşitli alanlarda seçmeli dersler alarak eğitimlerini tercih ettikleri alanda devam ettirirler.



İktisat Bölümü'nde okumak için hangi nitelikler gereklidir?



Bu bölümü tercih edecek olan adayların ortalama bir sayısal düşünme yeteneğine sahip olmaları ve teorik açıklamaları anlayabilecek düzeyde bulunmaları gerekmektedir. Bunun yanında genel olarak sosyal bilimler formasyonunun gerektirdiği sözel yetenekler gibi bazı özelliklere de sahip olmaları beklenir.



İktisat bölümü mezunları hangi niteliklere sahip olur?



İktisat alanında uzmanlaşmak, öğrencilere iktisadi teorileri derinlemesine anlama becerisi kazandırırken; onlara ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde ekonomilerin işleyiş biçimini kavrama yeteneği sağlayacak gerekli bilgi donanımını da sağlar.



Türkiye ekonomisinin hızla gelişen dünya ekonomisi ile entegrasyonunda, ihtiyacı olan kısa ve uzun vadeli gelişmeler ile ilgili öngörülerde bulunabilecek, ekonominin çeşitli sektörlerindeki olası aktiviteleri uluslararası platformda takip edip bunların yine kısa ve uzun vadeli stratejilerini saptayabilecek, Türkiye'nin başta kamu kesimi olmak üzere tüm ekonomik birimlerinin karar alma mercilerinde görev alabilecek düzeyde elemanlar yetiştirmek amaçlanır.



İktisat bölümü mezunları hangi alanlarda görev yapar?



İktisat mezunlarının gerek kamu gerekse özel sektörde iş imkanları oldukça fazladır. Çeşitli bakanlıklar tarafından açılan müfettiş, denetçi ve uzman yardımcılığı sınavlarına girebilir, iktisat uzmanı, araştırıcı olarak çalışabilirler. Devlet ve özel sektöre ait bankalar, araştırma kuruluşları, yerli veya uluslararası şirketler de bölüm mezunlarının istihdam edildiği kurumlardır.



Bölüm mezunları, uluslararası piyasalar ve kurumlarda etkin görevler alabildikleri gibi, yüksek lisans ve doktora programlarına devam ederek akademik kariyer de yapabilirler.



İktisat eğitimi, genel olarak, sınırlı kaynaklarla insan ihtiyaçlarının karşılanmasında bireylerin ve toplumların kararlarını ve bu kararların, nedenlerini, etkilerini ve etkinliğini incelemeye yöneliktir. Dolayısıyla iktisatçılar insanların ne kadar çalışacakları, hangi ürünü satın alacakları, ne kadar tasarrufta bulunacakları, tasarruflarının ne kadarını yatırıma dönüştürecekleri gibi kararlarını inceler.



Diğer taraftan iktisat ortalama gelirdeki artış ve fiyatların yükselme düzeyi gibi ekonominin bir bütün olarak tamamını etkileyen güçleri ve eğilimleri de analiz eder.



Günümüz toplumlarındaki sorunları anlamamızı sağlayan iktisat biliminin incelediği konular arasında işsizlik ve enflasyon, iktisadi büyüme, uluslararası ekonomik ilişkiler ve iktisat politikaları önem taşımaktadır.İktisatçılar uygulamada karşılaşılacak sorunlara çözüm getirebilecek ve hatta yönetimi elinde bulunduranların kararlarında etkin olacak bilgi birikimine sahip olmalı; analitik düşünce ve sentez yapma kabiliyetlerini geliştirerek çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir.



Mezunların Ünvanı ve Çalışma Alanları



Mezunlarına Lisans Diploması ve "İktisatçı" ünvanı verilir. İktisatçıların ekonomi tarihini iyi bilmeleri, teorilerin arka planına hakim olmaları, olaylar arasında bağlantı kurabilmeleri, mevcut ve ihtimal sorunlara çözüm üretebilecek formasyona sahip olmaları beklenmektedir.



Programı tamamlayan öğrenciler, iktisat, işletme ve siyaset bilimi gibi alanlarda yüksek lisans öğrenimi görebilir veya değişik araştırma kurumlarında, işletmelerde ya da yükseköğretim kurumlarında görev alabilirler. Çeşitli bakanlıklarda, kamu ve özel bankalarda müfettiş, denetçi ve uzman olarak görev alabilir, uluslararası piyasalar ve kurumlarda, araştırma şirketlerinde çalışabilirler. Bölümü bitiren öğrencilerin iyi düzeyde İngilizce bilmeleri ve bilgisayar teknolojilerine hakim olmaları diğer iktisatçılar arasında avantajlı bir konuma sahip olmalarını sağlar

Tuğçe yulaç kimdir,Evcilik Oyunu Mert Tuğçe Çifti resimleri




TUĞÇE YULAÇ

1986 İstanbul doğumlu. Boğa burcu. Müjdat Gezen Sanat merkezi mezunu. Oyunculuk, sunuculuk ve mankenlik yapıyor. Ailesi ile olan ilişkisi çok iyi. Ailesine çok düşkün. Çevreyle olan ilşkilerinde sakin, girişken, eğlenceli, samimi ve seviyeli. Atları çok sevyior. Kendi atı var ancak 15 yaşından beri binmiyor. Eski yüzücü. Ayrıca Kadıköy Halk Eğitim merkezinin düzenlediği dans yarışmasında birinciliği var. Miss Model Of Turkey 2010 yarışmasında First Runner Up oldu.



Hobileri: Spor yapmak, alışveriş yapmak, kitap okumak ve yazmak, yurt dışında tatil yapmak, gezmek ve yeni tatlar keşfetmek.

En sevdiği renk: Kırmızı.

En sevdiği kitap: Psikoloji ve insan gelişimi üzerine kitaplar okumayı seviyor.

Yapmak istediği iş: Sağlık yada yemek programı yapmayı çok istiyor.

Özgü Namal ve Başar Savur bodrum görüntüleri resimleri


Özgü Namal ve Başar Savur şimdi de Bod“Hanımın Çiftliği” dizisinin Güllü’sü Özgü Namal, sevgilisi Başar Savur ile geçtiğimiz haftalarda Antakya’daki bir halk plajında samimi bir şekilde görüntülenmişti. Birlikte Bodrum’a giden ikili, önceki gün de denizde öpüşürken “Televole” objektifine yansıdı. Görüntülendiklerini fark edince suya dalan Namal, daha sonra fotoğraflarını çeken gazetecilerle tartıştı. Ünlü oyuncu, birkaç saat sonra sevgilisiyle havuz kenarında yeniden bir araya geldi.



OKtay Kaynarca'dan ayrıldıktan sonra yalnızları oynayan Özgü Namal'ın adı ilk kez Başar Savur ile aşk dedikodularına karışmış ve ikili haklarında çıkan haberler hakkında konuşmaktan kaçınmıştı.



İki sevgili güne Rumelihisarı'nda "Kale" de boğaza karşı başbaşa yaptıkları romantik kahvaltıyla başladı. Kahvaltı sırasında sohbet eden ve sık sık birbirleriyle şakalaşan  çiftin oldukça samimi halleri ise dikkatlerden kaçmadı.





Kahvalti mutlulugu

Yükleyen findikci. - İnsan, aile ve arkadaş videolarını keşfedin.

27 Eylül 2010 Pazartesi

Koordinat düzleminde yansıma nedir?

Koordinat Düzleminde Yansıma = A(x,y) noktasının x eksenine göre yansıması A'(x,-y)

Koordinat Düzleminde Yansıma = A(x,y) noktasının y eksenine göre yansıması A'(-x,y)

Hücre modeli nasıl yapılır video izle seyret

Hücre modeli yapmak için aşağıdaki videodan yararlanmak mümkün...





Parça değişimi nedir,Kromozomdaki parça değişimi

Gen ve Kromozom nedir?

Şekil 2: 23 çift kromozom büyüklüklerine göre düzenlenmiştir. Kromozom 1 en büyük olandır. Son iki kromozom ise cinsiyet kromozomlarıdır.

Şekil 1: Genler, Kromozomlar ve DNA

Vücudumuz milyonlarca hücreden oluşur. Hücrelerin çoğu genlerin tamamını içerir. Genler büyümemizi ve vücudumuzun nasıl çalışacağını kontrol eden bir yönergeler dizisi gibidir. Ayrıca genler göz rengimiz, kan grubumuz ve boyumuz gibi birçok özelliğimizin oluşmasından sorumludurlar.
Genler kromozom olarak tanımlanan ipliksi yapılar üzerinde taşınırlar. Genellikle çoğu hücremizde 46 kromozom bulunur. Kromozomlarımızı anne ve babamızdan alırız. 23 kromozomluk bir takımı annemizden ve diğer 23 kromozomluk takımı babamızdan alırız. Böylelikle 2 takım 23 kromozoma veya diğer bir ifade ile 23 çift kromozoma sahip oluruz. Kromozomlar genlerden oluştuğu için hemen hemen tüm genlerimizin iki kopyasını, her biri bir ebeveynden gelecek şekilde anne ve babamızdan alırız. Ebeveynlerimiz ile benzer özelliklere sahip olmamızın altında yatan gerçek budur. Kromozomlar ve dolayısı ile genler DNA ismi verilen bir kimyasal molekülden yapılmıştır.
Kromozomlar (Şekil 2’ ye bakınız) kadın ve erkeklerde 1 den 22’ ye kadar aynı şekilde numaralandırılır. Bunlar otozomlar olarak isimlendirilir. 23’üncü çift kromozomlar kadın ve erkeklerde farklıdır ve bunlar cinsiyet kromozomları olarak isimlendirilir. İki çeşit cinsiyet kromozomu vardır. Birisi X kromozomu, diğeri ise Y kromozomu olarak isimlendirilir. Kadınlar normalde iki X kromozomuna (XX) sahiptir. Bir kadın bir X kromozomunu annesinden alırken, diğerini babasından alır. Erkekler ise normalde bir X ve bir Y kromozomuna sahiptir (XY). Bir erkek X kromozomunu annesinden alırken, Y kromozomunu babasından alır. Dolayısıyla Şekil 2, kromozomların son çifti XY olduğu için bir erkeğin kromozomlarını göstermektedir.
Kromozom Değişimleri

Kromozomal materyale denge halinde sahip olmamız önemlidir. Bu denge, vücudumuzdaki hücrelere yol gösteren genlerin kromozomlar üzer inde bulunmasının sonucudur . Kromozomlarımızın yapısı, sayısı ya da büyüklüğündeki her hangi bir değişim genetik bilginin düzeni ya da miktarında bir değişim anlamına gelir. Genetik bilginin düzeni veya miktarındaki bir değişim çocukta öğrenme yeteneğinin kaybolması, gelişme geriliği veya sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Kromozomal değişimler anne ya da babadan aktarılabilir. Daha yaygın olarak yumurta ya da sperm hücresi oluşturulurken veya gebelik sürecinde meydana gelirler. Bu değişimler bizim kontrolümüz dışında ortaya çıkarlar.
Kromozom değişiminin iki temel tipi vardır

Kromozom sayısındaki değişimler : Bir kromozomun alışılmış kopya sayısından fazla ya da daha az olması durumudur.
Kromozom yapısındaki değişimler: Bir kromozomdaki materyalin her hangi bir şekilde bozulması veya yeniden şekillenmesi durumudur. Bu tipteki değişimler, kromozomal materyale ilave ya da kayıpları içerebilir. Bu broşürde kromozomlardaki artışlar, eksilmeler, kromozomal materyalde araya ilaveler ve yüzük (halka) şeklindeki kromozomlar ele alınacaktır. Eğer kromozom translokasyonları hakkında bilgi edinmek isterseniz lütfen ‘Kromozom Translokasyonları’ isimli broşüre bakınız.
Kromozom sayısındaki değişimler

Şekil 3: Down sendromlu bir kız çocuğunun kromozomları (kromozomların son çifti XX). 21 numaralı kromozomun iki yerine üç kopyası var.

Genellikle bir insanın vücudundaki hücrelerin neredeyse tamamında 46 kromozom vardır. Bununla birlikte bebek bazen fazla ya da eksik kromozomla doğabilir. Dolayısıyla bebek normalden fazla ya da az gen veya direktifleri taşıyacaktır.
Fazla kromozomun neden olduğu genetik hastalıklara verilen en yaygın örneklerden birisi Down sendromudur. Bu hastalığa sahip olan bir kişi 46 yerine 47 kromozoma sahiptir. Bu durum, 21 numaralı kromozomun iki yerine üç kopyası olmasından kaynaklanır.
Kromozom yapısındaki değişimler

Duplikasyonlar

Delesyonlar

Ring (Yüzük, Halka) Kromozomlar

İnsersiyonlar

İnversiyonlar

Bir kromozom herhangi bir şekilde kırıldığında ve yeniden düzenlendiğinde kromozomun yapısında değişiklikler meydana gelir. Bu yapısal değişiklik kromozomal materyalin artışına veya kaybına neden olabilir. Bu olay aşağıda tartışıldığı gibi birçok yolla meydana gelebilir.
Kromozom yapısındaki değişiklikler laboratuvarda bilim adamlarının belirleyemeyeceği kadar küçük olabilir. Yapısal bir değişiklik bulunsa bile çocukta nasıl bir etkiye sebep olabileceğini tahmin etmek çoğu zaman zordur. Bu durum çocuklarının geleceği hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi edinmek isteyen ebeveynler için moral bozucu olabilir.
Translokasyonlar

Translokasyonlar hakkında bilgi edinmek için lütfen “Kromozom Translokasyonları” isimli broşüre bakınız.
Delesyonlar

Kromo z om delesyonu terimi , kromozomun bir parçasının kaybolması veya eksilmesi anlamını taşır. Delesyon herhangi bir kromozomun herhangi bir bölgesinde meydana gelebilir. Delesyon herhangi bir büyüklükte olabilir. Eğer vücut için önemli bilgiler içeren genler kaybolursa, bu kişi öğrenme güçlüğü, gelişme geriliği ya da sağlık sorunlarına sahip olabilir. Sorunların şiddeti kromozomun kaybolan bölgesinin yeri ve büyüklüğüne bağlıdır.
Duplikasyonlar

Kromozom duplikasyonları terimi, bir kromozoma ait parçanın aynı kromozom üzerinde birden fazla kopyasının bulunması anlamını taşır. Dolayısıyla normalden fazla kromozomal materyal bulunur. Bu ilave kromozomal materyal vücut fonksiyonları için normalden fazla direktiflerin bulunması anlamına gelebilir. Bunun sonucunda çocukta öğrenme güçlüğü, gelişme geriliği ve sağlık sorunları görülebilir.
İnsersiyonlar

Kromozom insersiyonu terimi, bir kromozoma ait bir parçanın aynı kromozomda farklı bir bölgeye veya başka bir kromozom içine yerleşmesi anlamı taşır. Eğer kromozomal materyalde eksilme veya artma yok ise, bu kişi genellikle sağlıklıdır. Bununla bi r l ikte eğer kromozomal materyalde eksilme veya artma var ise bu kişi öğrenme güçlüğü, gel işme geri l iği ve sağl ık sorunlarına sahip olabilir.
Ring (Yüzük, Halka) Kromozomlar

Ring (yüzük, halka) kromozomu, bir kromozomun uçlarının kopması ve halka şeklinde birleşmesi sonucu meydana gelir. Bu durum genellikle bir kromozomun her iki ucundaki bölgelerin kaybolması sonucu oluşur. Kromozomun geri kalan uçları yapışkandı r ve halka şekl ini oluşturacak biçimde birleşir. Bunun kişiye olan etkisi, ring kromozomu oluşurken kromozomda kaybolan bölgenin büyüklüğüne, dolayısıyla içerdiği bilgiye bağlıdır.
İnversiyonlar

Kromozom inversiyonu, kromozomun bir parçasının ters dönerek aynı bölgeye yerleşmesidir, böylelikle kromozom üzerindeki genlerin sırası kısmen değişir. Bu durum vakaların büyük çoğunluğunda herhangi bir sağlık sorununa neden olmaz.
Eğer ebeveynlerden birisi normal olmayan kromozom yapısına sahipse, bunu her zaman çocuklarına aktarır mı?

Zorunlu olmamakla birlikte, her bir hamilelik için birçok olasılık mevcuttur.
  • Çocuk tamamıyla normal kromozomları alabilir.
  • Çocuk ebeveyndeki ile aynı olan değişmiş (yeniden düzenlenmiş) kromozomu alabilir.
  • Çocuk öğrenme güçlüğü, gelişme geriliği ve sağlık problemleri ile doğabilir.
  • Hamilelik düşükle sonuçlanabilir.
Dolayısıyla, değişmiş (yeniden düzenlenmiş) kromozom yapısına sahip bir kişi sağlıklı çocuklara sahip olabilir. Her bir kromozom değişikliği kendine özgü olduğu için taşıyıcılar kendi özel durumlarını doktorları ile konuşmalıdırlar. Ebeveynleri normal kromozoma sahip olsa bile, bazen çocuk anormal kromozom yapısına sahip olarak doğabilir. Buna ‘de novo’ (Latince’ den) ya da “ilk kez ortaya çıkan” denir. Bu durumda, ebeveynlerin aynı değişmiş (yeniden düzenlenmiş) kromozom yapısına sahip başka bir çocuğa sahip olma ihtimali çok düşüktür.
Kromozomal değişiklikler için testler

Bir kişinin kromozomal değişiklik taşıyıp taşımadığını öğrenebilmek için genetik testler mevcuttur. Basit bir kan testi ile yapılmaktadır. Böylece kandaki hücreler kromozomal değişiklikler açısından değerlendirilmektedir. Ayrıca hamilelik sırasında bebeğin kromozom yapısını değerlendirmek de mümkündür. Bu prenatal tanı olarak isimlendirilir ve bu doktorunuzla konuşmak isteyeceğiniz bir durum olabilir (Bu testler hakkında daha fazla bilgi CVS ve Amniyosentez broşürlerinde mevcuttur).
Ailedeki diğer bireylerin durumları

Eğer ailenin bir üyesinde kromozomal bir değişiklik bulunmuşsa, bunu ailenin diğer bireyleri ile konuşmak isteyebilirsiniz. Bu ailenin diğer bireylerine istedikleri takdirde kan testi yaptırarak, bu kromozomal değişikliği taşıyıp taşımadıklarını öğrenme şansı verecektir. Bu, özellikle şuanda çocuğu olan ya da çocuk sahibi olma ihtimali olan aile bireyleri için önemli olabilir.
Eğer ebeveynler kromozomal değişikliği taşımıyorlarsa, bunu çocuklarına aktarmayacaklardır. Eğer kromozomal değişikliği taşıyorlarsa, kendilerine gebelik sırasında bebeğin kromozomlarının kontrol edilmesi önerilebilir.
Bazı kişiler, ailenin diğer üyelerine bu kromozomal değişikliği söylemekte zorlanabilirler. Ailede endişe yaratacaklarını düşünebilirler. Bazı ailelerde, bireyler akrabaları ile olan bağlantılarını kaybetmiş ve yeniden iletişim kurmanın güç olduğunu düşünebilirler. Genetik uzmanları böyle durumdaki ailelerle sıkça karşılaşır ve diğer aile üyeleri ile bu durumu konuşmanıza yardımcı olmayı teklif edebilirler.
Hatırlanması gereken noktalar

  • Bir kromozomal değişiklik ebeveynlerden aktarılabileceği gibi, gebelik sırasında da ortaya çıkabilir.
  • Kromozomal değişiklikler düzeltilemez – yaşam boyunca kalıcıdır.
  • Kromozomal değişiklik bir insandan diğer insanlara bulaşan bir durum değildir. Örneğin bir translokasyon taşıyıcısı kan bağışı yapabilir.
  • İnsanlar ailede bulunan bir kromozomal değişiklikten dolayı kendilerini suçlu hissedebilirler. Bu durumun oluşmasında kimsenin bir kusuru olmadığı ve buna sebep olacak hiç bir şey yapmadığını akılda bulundurmak önemlidir.
  • Dengeli kromozomal değişikliği taşıyanların büyük çoğunluğu sağlıklı çocuklara sahip olabilmektedir.
alıntıdır kaynak gentest

Tek ve çok hücreli canlılarda boşaltım sistemi

Metabolizma sonucunda oluşan zararlı ve işe yaramayan maddelerin dışarı atılmasına boşaltım denir.
Tek hücreli canlılarda çoğunlukla CO2 ve NH3 gibi artık maddeler doğrudan difüzyon veya osmozla dışarı atılır.
Tatlı sularda yaşıyan canlılarda (paramesyum gibi) fazla suyu dışarı atan kontraktil kofullar bulunur.

A. BİR HÜCRELİLERDE BOŞALTIM


Tek hücreli organizmalarda boşaltımı sağlamak amacıyla oluşmuş özel bir yapı veya sistem yoktur.
Tek hücreli canlılardan amip öglena ve paramesyum da CO2 NH3 gibi boşaltım maddeleri pelikula denilen hücre zarından difüzyon ve osmozla atılır.
Tatlı sularda yaşayan amip öglena ve paramesyum gibi organizmalar aaaabolizma artıklarını hücre yüzeyi ile attıkları için hücre hacmine göre hücre yüzeyi fazladır. Bu nedenle hücreye sürekli su girer. Bu su hücrenin aşırı şişerek patlamasına neden olabilir. Hücrenin patlamasını önlemek için fazla su kontraktil koaaaaarla difüzyonun tersi yönünde dışarı atılır.

Boşaltım sistemi sayesinde sindirim sonucu hücrelerde oluşan artık maddeler, dışarıdan vücuda girmiş olan zararlı maddeler ve yararlı olmasına rağmen hücrelere fazla gelen maddeler vücut dışına atılır.